Türk vatanı hızla dönüşüyor yada dönüştürülüyor. Bu durumdan herkes nasibini alıyor.
Tabi ki yine Ülkücüler, en keskin nasipdar!
…
Henüz neşvü nema bulamamış fidan misali bu fırtınalı alemde fikren ayakta kalıp kalamayacağımız belli değil… Kendi içinde hala belirli bir yere oturtulamayan düşünce
diyalektiği yüzünden, değişen koşullara öneri ve tez üretemiyoruz.
Zira bugüne değin tepkisel boyutu aşıp inşa, ihya, tasavvur ve aksiyon boyutuna ulaşarak Ülkücülüğün fabrika ayarlarına dönmesini beklerken; 21. yüzyıl, büsbütün “ideolojisiz bir çağı” körükledi. Hoş, bizimkiler bunu da göremedi ya…
…
“Şeytan taşlamaktan ibadete vakit bulamıyoruz.”
…
Sahi Ülkücü kimdir ?
Din ile bağı folklorik midir? Yaşamsal mıdır ?
Partili midir? Partisiz midir?
Nizam-ı Alemci midir? Alemci midir?
Türkçü müdür? Türk-İslamcı mıdır?
Turancı mıdır? Misak-ı Millici midir?
İslamcı mıdır? Laik midir?
Devletçi midir? Milletçi midir?
Kavgacı mıdır? Uysal mıdır?
Miliyetçiliği içeriye midir? Dışarıya mıdır?
Aidiyetliği hissi midir? Soy’a mıdır?
Aksiyoner midir? Reaksiyoner midir?
Dindar mıdır? Dine saygılı mıdır?
Bozkurtçu mudur? Hilalci midir?
Cemaatçi midir? Cemiyetçi midir?
Ocaklı mıdır? Partili midir?
Ayne’l yakin mi bakar? Balkondan mı bakar?
Alemin öznesi midir? Nesnesi midir?
Kavruk çocuklar mıdır? Savruk çocuklar mıdır?
Bar fedaisi midir? Ar fedaisi midir?
Yapısı demokratik midir? Oligarşik midir?
Bu soruları daha da artırmak mümkün.
Hakikat olan ise şu:
İdeolojileri tefekkürle, imanla, tarihle tekamül edemedik ve bu yüzdendir ki hızla irtifa kaybediyoruz.
Kavil üzre gidenler gitti. Siyaseten ve fikren dip yapmış durumdayız.
İnandığımızı zannettiğimiz değerler karşısında bu denli savrulmamız kader olmasa gerek.
Son sözler rahmetli Ömer Lütfi METE’den olsun:
” Teorik yoksulluk yüzünden, hareket sadece ‘savaş’ hallerinde atağa kalkabiliyor, ‘barış’ dönemlerinde durağanlaşıyor. Bunu günümüzde daha çıplak ve net görüyoruz.
Şimdilerde gençlik kitlelerini ‘Ülkücülüğe’ heveslendirecek herhangi bir fikri, sosyal ve siyasi cazibe kaynağı yok. Aşırı karşıtların varlığıyla oluşan yeni bir çatışma bereketi -Allah saklasın- ortaya çıkmaz, bu teorik yüzeysellik kısa zamanda aşılamazsa Ülkücülerin çocukları bile ‘Ülkücü’ olmayacaklardır.”
Süleyman ORHUN
GÜNDEM
4 saat önceEKONOMİ
4 saat önceGÜNDEM
4 saat önceEKONOMİ
19 saat önceGÜNDEM
19 saat önceGÜNDEM
1 gün öncePOLİTİKA
2 gün önce