Anadolu Yunanca “Anatoli” kökünden türeyip, güneşin doğduğu yer anlamına gelir. Anadolu’da doğan yaşayan kadınlar da evlerinin, ailelerinin, coğrafyanın güneşi gibidirler. Varlıkları, emekleri güneş gibi hayat verir etraflarına…
Aile, onların narin ama kuvvetli ellerinde başlar. Dokunurlar, gebeyken hayatı doğuran karınlarına; dokunurlar, emeklerken düşen bebeklerinin saçlarına; dokunurlar, ay sonu nasıl gelecek diye endişe eden eşlerinin sırtına; dokunurlar kardeşine, babasına, iş arkadaşına, öğrencisine, komşusuna, akrabasına…
Elleri şifa dağıtır; aş olur, su olur, toprak olur, ağaç olur, yaşam olur.
Anadolu kadınının sorumluluğu çoktur. Omuzları çökük ama yüzünden naif gülümsemesi eksik olmaz. Başarılıdır, çalışkandır, kültürlüdür ama meyveli ağaç gibi başı önde mütevazıdır.
Zeynep’te böyle bir Anadolu kadınıdır. Otuz beş yaşında, doğma büyüme Sivas’lı iki çocuk annesidir. Üçüncü çocuğuna hamiledir. Hem ev işlerine bakar, hem çocuklarına, hem de ilk okul öğretmeni olduğu için öğrencilerine..
Tüm bu sorumluluklar ona yük olarak gelmez gelmesine de keşke eşi de biraz anlayışlı bir adam olsa.. Ona yardım etmese bile küçümseyen, eleştiren gözlerle ona bakmayı bırakıp, bir kere takdir etse…
(Sahne 1 iç mekan)
Su sesi ile mutfakta ki su bataryası ve Zeynep’in elleri görülür. Bulaşık yıkamaktadır, arkası dönüktür. Bulaşığa devam ederken başını sola, mutfak tezgahına doğru çevirir. Tezgahın üzerinde diz üstü bilgisayar vardır. Ekranda öğrencilerin karne notları girilmiştir. Ocağın bir bölümünde çay diğer bölümünde tencerede yemek kaynar. Zeynep suyu kapatır, elini önlüğüne siler. Bilgisayara yönelir, klavyede ki tuşlara basarak notları kontrol eder. Ocaktaki yemeğin kapağını açar, karıştırır kaşığı elinden bırakmadan içerden bir ses duyulur.
(Sahne 2 İç Mekan)
-Anne havlumu getirir misin !
Zeynep elindeki kaşığı hızla bırakır . Koridora çıkar, Çocuk odasına doğru yürürken söylenir.
-Banyoya girerken bir kere de havlunu alıp girsen beni şaşırtsan Caner. (12 yaşında erkek çocuk)
Çocuk odasına girince odada ranza ve karşıda dolap vardır. Dolaba doğru yürür, kapağını açar kıyafetler düzenli bir şekilde katlanmıştır. Havluyu alır, banyoya doğru yürür.
-Kapına asıyorum oğlum.
-Teşekkürler anne.
Zeynep mutfağa doğru yönelecekken bir ses daha duyulur.
(Sahne 3 İç Mekan)
-Anne bir soruyu yapamadım yardım eder misin ?
Zeynep hızlı adımlarla oturma odasına doğru yönelir. Odaya girince önce eşine doğru bakar. Eşinin elinde kumanda vardır. Ardından spor kanalı açık olan televizyon görülür. Ardından eşinin önünde ki sehpa üzerinde duran boş çay bardağı, kuru yemiş kaseleri, sehpanın üzerine dökülmüş fıstık kabukları, cep telefonu, içinde bir çok sigara izmariti söndürülmüş kül tablası, sehpa üzerine dökülmüş küller, yere düşmüş çekirdek kabukları ve tekrardan kocası görülür. Beyaz atlet çizgili pijama giyinmiş göğüs kılları atletten taşmış bir elinde kumanda diğer eliyle şişman göbeğini kaşıyor, koltuğa yayılmış bir haldedir.
Zeynep, masanın başında oturmuş kafasını eğmiş, ders çalışan dokuz yaşında ki kızına doğru bakar bir yandan da elini arkasına götürüp mutfak önlüğünü çıkarmaya çalışır. Gebe olduğu için bir hayli zorlanır bir yandan da kızına doğru yönelir.
-Nerede takıldın kızım ?
Kızı başını kaldırır, annesinin sorusuna cevap vermeye hazırlanırken Zeynep’in eşinin sesi duyulur.
-İki saattir bardağım boş, bir bardak çayı getiremedin. Neyi tam yaptın ki bunu yapasın. Eksik etek değil misin.
Zeynep kocasına doğru döner, elini beline koyar, kamera yüzüne zumlanır. Küçümseyen ve kendinden emin bakışlarla eşine doğru bakar.
-“Eksik” der.
Ardından sırayla mutfak, yarım yıkanmış bulaşıklar, tezgahta ki bilgisayar, ocakta ki fokurdayan tencere, kaynayan çay demliği, banyonun kapısında ki havlu, oturma odasında ki ders çalışan kız, Zeynep’in gebe karnı ve en son kanepede yabani hayvan gibi oturan eşini görülür. Kapanış ve müzik.
POLİTİKA
4 saat önceGÜNDEM
4 saat önceEKONOMİ
1 gün önceSAĞLIK
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceDÜNYA
2 gün öncePOLİTİKA
2 gün önce