Cebeci Askeri Şehitliği’nde 4 Ağustos 2020 tarihinde tam 25 yıl önce aynı gün şehit olmuş devre arkadaşımız Oğuz Türüdü’yü mezarı başında anmak ve ona dualar yapmak üzere Harbiyeli devre arkadaşları olarak toplandık.
Harbiye’de beraber okuduğumuz Oğuz’un mezarı başında kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim okunurken fotoğrafı tam karşımızda duruyordu. Ama ama kutsal kitabımızdan Yasin-i Şerif okunurken ben sanki arkadaşım Oğuz ve şehitlikteki diğer şehitlerin bizlere derin derin baktıklarını ve aşağıdaki soruları bizlere sorduklarını hissediyordum.
Niçin yakın Türk tarihi hep iç çekişmeler ve bu çekişmelerde verilen kardeş şehit haberleri ile yazılıyor???. Niçin?? Niçin??Niçin??????
Niçin bir Amerika, Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa ve İsrail bizim gibi iç çekişmelerle evlatlarını şehit vermiyor.? Onların tarihleri niçin iç çekişmeler ve bu çekişmelerde verilen şehit kanları ile yazılmıyor ?????
Rusya-İngiltere anlaşır kaybeden biz, Ermeni-Rus-Fransız-Amerikan-Yunan anlaşır kaybeden biz, İngiliz-Fransız anlaşır kaybeden biz, İsrail-Amerika anlaşır kaybeden biz, Amerika- Avrupa anlaşır kaybeden biz, İçimizdeki yerli işbirlikçilerle anlaşırlar kaybeden biz, vatan sınırlarımızın hemen dışındaki işbirlikçilerle anlaşırlar kaybeden biz, biz yine biz…Niye hep biz kaybediyoruz?.
Bugün tarih ilminin bizleri aydınlatabildiği büyük devletlerin I. Dünya Savaşı sonrası Osmanlı Devleti toprak paylaşımı konusunda kendi aralarında anlaşmazlık çıkmasını önlemek için yaptığı gizli anlaşmalardan olan İstanbul(1915), Londra(1915), Syces-Picot (1916), St.De Maurienne (1917) anlaşmalarına benzer bugün hangi gizli anlaşmalar acaba kullanılıyor?
Türkiye için Amerika Birleşik Devletlerinin ılımlı İslam devleti stratejisi ile Avrupa Birliğinin imtiyazlı ortaklık modeli tam bir uyum içinde, bunun sebebi ne?
Vatanımızın doğu ve güneydoğusundaki bölücü terörün; Amerika’nın yakın zamanda uygulamaya koyabildiği içinde büyük sırlar barındıran Büyük Orta Doğu Projesi ve Avrupa’nın 1815 Viyana Kongresinden beri resmi olarak dile getirdiği Şark Meselesi arasında bir bağlantı var mı?
Vatanımızın Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki bölücü terör örgütünce ve onları önlemek için güvenlik güçlerince kullanılan silahlar ve de bugün sınır komşularımızın yer aldığı Ortadoğudaki iç savaşlarda kullanılan silahlar acaba kimlerin????
Bu zamana kadar teröre harcadığımız paramızı insanımıza, ekonomiye, verimli kaynaklara yatırılabilse idik acaba devletimizin ve milletimizin şu andaki durumu ne olurdu? Bizler neyi paylaşamıyoruz? Acaba bizler neyin ve kimlerin mücadelesini yapıyoruz?
Kuzey Irak’ta temelleri atılarak, Suriye, İran ve aziz vatanımıza sınırları genişletilmek istenen maske devlet projede ne amaçlanıyor ve kimler bu projede kullanılıyor?
Şehitlerimizin bizlere bu soruları sorduklarını içimde hissederken bir taraftan bazı bilgiler sanki havada ışıklar saçmaya başlıyor.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün 2011 yılı dünya silah ticareti tablosuna göre; son 200 yıllık dünya tarihi içinde dünyaya silah satan ülke isimleri içinde ABD, Rusya, Almanya , Fransa ve İngiltere ilk beş içinde yer alıyor.
Dinlediğimiz Kuran-ı Kerim’den aşağıdaki ayetlerin Türkçe mealleri belirmeye başlıyor;
‘’ Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hristiyanlar asla senden razı olmazlar. Eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır.’’(Kur’an-ı Kerim Bakara-120)
‘’ Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdır. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır.’’(Kur’an-ı Kerim Mâide-51)
Ve ve şehitlerimizin bir anda bizlere haykırdıklarını hissedilmeye başlıyor.
Haydi Türkiye, artık titreyip kendinize gelme zamanı gelmiştir.
Evet evet haydi aziz milletimiz, artık on yedinci Türk devleti kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti’nin şu anda çektiği sıkıntıları, atlattığı tehlikeleri, yaptığı hataları ve bu hatalar sonucu milletimizin verdiği büyük kayıpları önümüze koyarak değerlendirmeli ve ders almak zorundayız. Yoksa arkamızda çocuklarımıza ve torunlarımıza atalarımızın bizlere bıraktığı bu cennet vatanı değil ileride tarih kitaplarında bizlerin şu andaki cehaletimizi ve gafletimizi yazan acı tarihi satırları bırakabiliriz.
Haydi bu cennet vatanın nimetlerinden ve tarihi kardeşliğimizin huzurundan artık ortak aklımızla ve gücümüzle beraber faydalanalım.
Haydi büyük atamız Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bütün atalarımızı ve ve kutsal kitabımızı artık dinleyelim. Artık hep beraber yeniden ‘’tek yürek ve tek bilek’’ olalım.
Haydi büyük atamızın Kurtuluş Savaşında milletimizin bütün kardeşlerini arkasına aldığı gibi bizlerde hep beraber bugün karşımızdaki bütün kendilerini bizlerden zeki sanan sinsi güçlere karşı aklımızla ve yüreğimizle tekrar karşı koyalım.
Haydi hep beraber yeniden Mehmetçik olalım, Oğuz Türüdü gibi gerektiğinde şehit olalım ama gerçek düşmanlarımıza karşı savaşalım ve onları büyük bir hüsrana uğratalım..
(*) Tuğtigin Şen
Araştırmacı
GÜNDEM
22 saat önceEKONOMİ
22 saat öncePOLİTİKA
22 saat önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceEKONOMİ
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önce